Hastalık gövde ve meyvelerde zarar meydana getirir. Lekeler önceleri toplu iğne başı büyüklüğünde olup bitkinin iç kısmında gelişerek genişler ve dokulara yayılırlar. Gövde ve meyve sapı lekeleri nedeniyle meyve dökümü ortaya çıkar. Hastalığın gelişmesi için en uygun koşullar 20– 25° C sıcaklık ve %95–98 orantılı nemdir. Mücadelede üretim serada ise havalandırmaya önem verilmeli, sık bitki dikiminden kaçınılmalıdır. Hastalıktan zarar görmüş bitkiler ortamdan uzaklaştırılmalı, üretim periyodunda çevrede ilk hastalık etmeni görüldüğünde uygun ilaçlarla ilaçlamaya başlanmalı, hasattan sonra hastalık etmeninin dayanıklı yapılarının toprağa karışmasını önlemek için bütün bitki artıkları toplanarak yakılmalıdır.
Hastalık bitkinin değişik dönemlerinde ve organlarında görülebilir. İleri dönemlerde bitkilerin kök boğazında önceleri koyu yeşil zamanla kahverengi siyaha dönüşen bir renk değişimi meydana gelir. Bu renk değişimi kök boğazını sarar, enfeksiyon kök bölgesine ulaşır, kök kabuğu kahverengi bir renk alır ve çürür, bitki solmaya başlar. Tohumlar sağlıklı bitkilerden alınmış olmalı, fidelikler hastalıksız temiz yerlerde kurulmalı, fideler aşırı sulanmamalı, havalandırmaya dikkat edilmeli, dengesiz gübreleme yapılmamalı ve özellikle Azotlu (N) gübrelemeden kaçınılmalıdır. Hastalıklı bitkiler imha edilmelidir. İlaçla mücadelesi yoktur.
Hastalığı oluşturan bakteri tohumla taşınabilir. Ayrıca hastalıklı bitki artığı ile toprağı da bulaştırabilir. Tohumda bulunan bakteri doğrudan iletim demetlerine geçer ve bitkinin tamamına yayılır. Domates bitkileri çiçek devresine yaklaştığında alt yapraklardan solmaya başlar, zamanla yukarıya doğru ilerler. Bu solgunun bitkinin tek tarafında görülmesi ve zamanla solan yaprakların kuruması hastalığın tipik belirtisidir. Etkin ve ekonomik bir kimyasal mücadele yöntemi olmamakla beraber, temiz tohumluk kullanılmasına, hastalıklı bitkilerin imha edilmesine özen gösterilmelidir. Seralarda sürgün alımı işlemi yapılırken, sorunlu olduğu düşünülen bitkiler sona bırakılmalı, hastalığın görüldüğü yerlerde mümkünse ekim nöbeti yapılmalıdır. (Domates, biber dışında bir ürün yetiştirilmeli)
Hastalığı oluşturan bakteriler toprak kaynaklıdır. Düşük gece sıcaklıkları ve yüksek orantılı nem hastalığı teşvik eder. Gövde, yaprak ve meyve sapları boyuna kesildiğinde öz dokusunun kahverengi siyah bir renk aldığı görülür. İlerleyen süreçlerde öz boşalır, gövde üzerinde kök gelişimi gözlenebilir. Etkin ve ekonomik bir kimyasal mücadele yöntemi olmamakla beraber, aşırı azotlu gübrelemeden kaçınılarak dengeli gübrelemeye özen gösterilmeli, hastalıklı bitkiler ortamdan uzaklaştırılmalı, kültürel işlemler yapılırken bu bitkiler en sona bırakılmalıdır.
Yaprak, sap, çiçek ve çiçek saplarında kahverengiden siyaha kadar değişen küçük siyah lekeler görülür. Meyvelerde küçük, koyu kahverengi yüzeysel kabarcıklar şeklinde lekeler görülür. Hastalığı oluşturan bakteri tohumla taşınabilir, ayrıca hastalıklı bitki artıklarıyla toprağı da bulaştırabilir. Temiz tohumluk kullanılması, hastalıklı bitki fidelikte görülmüşse seradan uzaklaştırılarak imha edilmesi, aynı şekilde hastalıklı bitki artıklarının da ortamdan uzaklaştırılması, fidelik & seraların sık sık havalandırılmasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Hastalık etmeni görülür görülmez koruyucu ilaçlama yapılması (8-10 gün arayla 2-3 kez) ve mümkünse 1 yıllık ekim nöbeti uygulaması yapılması önemlidir.
İlk belirtisi yaprak ve gövdede soluk yeşil büyük, daha sonra esmerleşen sınırları belirsiz lekelerdir. Rutubetli havalarda yaprak altlarında grimsi renkte ince tüylü bir misel tabakasının meydana geldiği görülmektedir. Meyvede sapa yakın kısımlarda gri kahverengi lekeler görülür ve koşullar hastalık için uygun olduğunda tüm bitkiye yayılır, yanıklık şeklini alır ve bitkinin kurumasına sebep olur. Bitki artıklarıyla, ayrıca tohumla da taşınabilir. Serin ve rutubetli havalar hastalığın bulaşması için uygun ortamlardır. Hastalıklı bitki artıkları ve meyveler toplanarak imha edilmeli, hastalık genelde bitkinin yaprak altında oluştuğu için, ilaçlama yaparken (uygun kimyasallar ile) özellikle yaprak altları görecek şekilde bitkinin geneline ilaçlama yapmak daha doğrudur.
Hastalık yapraklarda önce sarı, sonra kahverengimsi küf şeklindedir. Hastalık kısa zamanda tüm bitkiyi kaplayarak kurumasına sebep olur. Hastalık için uygun koşullar 20-25° C derece sıcaklık ve % 95 nemdir. Hastalıklı bitkilerin imha edilmesine ve seraların iyi havalandırılarak sıcaklık ve nemin azaltılmasına dikkat edilmelidir. Yapraklarda ilk lekeler görüldüğünde, serin ve rüzgarsız havalar seçilerek, 10-15 gün arayla uygun kimyasallarla ilaçlama yapılmalıdır.
Bu hastalığa bitkilerin her devresinde rastlanır. Erken devrelerde fidelerde kök çürüklüğü veya kök boğazı yanıklığı yapar. İlk belirtiler yaşlı yapraklarda görülür. Yaprak, sap ve meyvede gayri muntazam küçük kahverengi lekeler halinde başlar. Lekeler iç içe daireler şeklinde 1–2 cm büyürler. Hastalığın şiddetli olması halinde bütün yapraklar kururlar. Çiçek ve meyve sapları hastalığa yakalanırsa dökülürler, meyvelerde genellikle sapın tutunduğu kısımda koyu renkli çökük, çoğu zamanda sınırlanmış lekeler oluşur. Hastalık için uygun gelişme koşulları 28–30°C’dir. Temiz tohum kullanılmalı, fidelikler ve seralar sık sık havalandırılmalı, aşırı sulamadan kaçınılmalı, hastalıklı bitki artıkları ve fideler tarladan uzaklaştırılmalı, ilk belirtiler görülür görülmez serin ve rüzgarsız havalarda, 7-10 gün arayla uygun kimyasallarla ilaçlama yapılmalıdır.
Yapraklardaki ilk belirtisi küçük, şekilsiz, yağlımsı lekelerdir. İlerleyen dönemlerde lekelerin birleşmesiyle tüm yaprak kurur. Yaprak sapı, sap ve meyve sapında yaprak belirtilerine benzer, yağlı görünüşte lekeler oluşur. Meyvelerde ise başlangıçta küçük zamanla büyüyen, hafifçe çukur ortası çatlayan lekeler oluşur ve zamanla bu lekeler meyveyi tümden çürütebilir. Hastalıklı bitki artıklarıyla toprağa geçip bulaştırabileceği gibi, etmen tohumla da taşınabilen bir bakteridir. Temiz tohumluk kullanmak, bulaşık görülen bitkileri ortamdan uzaklaştırarak imha etmek, sera havalandırmalarına özen göstermek, mümkünse hastalığın görüldüğü seralarda 2-3 yıllık ekim nöbeti yapmak gerekmektedir. Hastalık görülür görülmez koruyucu olarak yeşil aksam ilaçlaması yapılmalı, koruyucu olarak fidelik döneminde haftada bir, üretim döneminde 8-10 gün arayla uygun kimyasallarla ilaçlama yapılması gerekmektedir.
Öncelikle yapraklarda yuvarlakça ayrı ayrı görülen lekecikler, daha sonra birleşerek yaprak sapı, yaprak ayası ve gövdeyi tamamen kaplar. Hastalığın biraz daha ilerlemesiyle yapraklar pörsür ve aşağı doğru sarkar. Mevsim ilerledikçe lekelerin rengi beyazdan kül rengine döner. Hastalık ilerledikçe kurumalar meydana gelir ve bu şekilde büyük ölçüde ürün kaybı oluşur. Hastalıklı bitki atıkları toplanarak yakılmalı veya derine gömülmelidir. İlk belirtiler görüldüğünde uygun kimyasallarla ilaçlama yapılmalıdır.
Hastalık fide devresinde kök çürüklüğüne, ileri devrelerde kök, gövde, yaprak ve meyvelerde çürümelere neden olur. Gelişmiş bitkilerde belirtiler kök boğazı ve toprağa yakın yapraklarda görülür. Zamanla yumaklar şeklinde toplanan misel tabakaları önceleri kirli beyaz renkte ve yapışkan bir halde iken daha sonra havanın etkisiyle koyu kahverengiden siyaha kadar değişen renkler alarak sert bir yapıya dönüşürler. Bu yapılar bulaşmış oldukları toprakta uzun yıllar kalabilir ve yıldan yıla bitkileri hastalandırmaya devam edebilirler. Hastalık su tutan, yüksek rutubetli alanlarda oluştuğu için, buralarda drenaja dikkat etmek gerekir. Temiz tohumluk kullanılmalı, bulaşık olan alanlarda uzun yıllar münavebe yapılmalı, hasattan sonra kalan artıklar temizlenip, toplanıp yakılmalı, sıcaklık ve nem kontrol altında tutulmalıdır. Uygun kimyasallar bulaşık olan alanlarda dikimden önce ve fide dikiminden sonra bitki yeşil aksamına yapılmalıdır.
Hastalık fide aşamasında görülür. Fide kök çürüklüğü hastalığı tüm sebze çeşitlerinin fidelik devresinde zararlıdır. Tohum ekimi sık olmamalı, hastalıklı fideler ayıklanmalı, fideler uygun hava koşullarında açılıp sık sık havalandırılmalı, fazla sulamadan kaçınılmalı, gereksiz yere fazla azotlu gübre kullanılmamalı, erken ekim yapmaktan kaçınılmalıdır. Uygun kimyasallarla tohum, toprak ve fidelerin toprak yüzeyine çıkışından sonra ilaçlanma yapılmalıdır.